30 Temmuz 2008 Çarşamba

Nikah Öncesi Görüşme ve Tokalaşma

[Alıntı: Mustafa İSLAMOĞLU - www.mustafaislamoglu.com]

Nikah Öncesi Görüşme ve Tokalaşma


SORU: Ben yeni tanıştığım bir kızla 1 yıl içinde evlenmeyi düşünüyorum, ancak aile olarak onları tanısam da kızın kendisiyle de daha yakından tanışmak istiyorum, bu durumda nikahsız olarak ona mesaj çekebilir miyim? Onunla telefonda konuşabilir miyim? İnternette görüşebilir miyim?, onunla yüz yüze görüşebilir miyim? Yada tüm bunların rakamsal bir karşılığı var mıdır? Yani hangisini kaç kez ne kadar yapabilirim?

CEVAP: Allah yuvanızı cennetin dünyadaki şubesi kılsın. Nişanlılık (hıtbe) bir nikah değildir, fakat yabancı gibi de değildir artık size. Mesaj çekebilir, cinsel içerikli olmayan ama sevgi içerikli olan sözler söyleyebilirsiniz. Telefonda konuşabilirsiniz. İnternette görüşebilirsiniz, fakat cinsellik karıştırmadan. Bu yasaktır. Yüzyüze görüşebilirsiniz, fakat başbaşa kapalı bir mekanda kalmanız yasaktır, evleninceye kadar. Bunların rakamsal bir karşılığı yoktur, olamaz. Siz ve müstakbel eşiniz Allah'ın koyduğu sınırlara riayet etmek şartıyla insani bir ilişki kurmanızda beis olamaz. Allah hassasiyetinizi ödüllendirsin. Vesselam.


Karşıt cinsler arası tokalaşma

SORU: Selamun Aleykum Saygı Değer Hocam,

Tokalaşmanın dinimizce hükmü nedir? Şartlara göre mi -kimi zaman- caizdir, yoksa tamamen mi haramdır veyahut tamamen mi caizdir? Yurt dışında olduğumuz için zaman zaman hocalarımızla olan ilişkilerimizde zor durumda kalabiliyoruz. Bunu açıklamak, daha doğrusu onların bunu anlamasını sağlamak zor olduğu gibi kimi zaman onlar için itici de olabiliyor. Elimden geldiğince elimde dosyalarla girmeye ve elimi kolumu dolu göstermeye çalışıyorum ya da sanki fark etmemiş gibi yapmaya çalışıyorum ama kimi zaman da ısrarlı tavırlar üzerine mecbur kaldığım oluyor. Her zaman bir stres sarıyor beni şimdi bu görüşmeyi nasıl atlatacağım diye. Hayır, okul bittikten sonra iş hayatına girdiğimizde ilişkilerimizi ne şekilde dengelememiz gerektiğini de kestiremiyorum. Başımı açmamak için kilometrelerce yolu ve zorluğu aştım ben ve elhamdullillah ikileme düşmedim de. Ama beni bu ikilem oldukça yoruyor. Sonuçta bir şeyler yapabilmek, ben de varım diyebilmek için bazı yerlerde bulunmamız gerekiyor ve o yerlerinde kendine göre teamülleri var sizin de bildiğiniz gibi...

Yanlış hatırlamıyorsam Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın bu konuda fetvası var. Ama kaynak ya da herhangi bir hadis belirtilmemişti. Hafta sonları çocukları okuttuğum camiide de bu soru karşıma çıktı ve çocuklara "bu aralar bu konuyu ben de araştıyorum ve kıymetli bir hocama danıştıktan sonra sizi bilgilendiririm" dedim. Bu konudaki sıkıntımı giderirseniz çok memnun olurum hocam. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Sizin için her zaman duacı olduğumuzu ve saygı ile andığımızı bilmenizi isterim.

Saygılar...

CEVAP: Aziz talib,

aleyküm selam ve rahmetullah,

Tokalaşmayı "yasak" sayan alimler, bunu seddi zeria babından yasak saymışlardır. Yani haramdan kaçmak için yolu daha baştan tıkamak. Bunu da la takrabu'z-zina: zinaya yaklaşmayın ayetiyle delillendirenler olmuştur.

1. Bu konuda Kur'an'da celi bir hüküm yer almaz.

2. Sünnette bu kadınlarla tokalaşma konusunda birbiriyle çelişen rivayetler yer alır. Mesela Efendimiz'in kadınlardan bey'atı nasıl aldığı konusunda birbirinden çok farklı rivayetler nakledilir. Bu rivayetler 8 ayrı versiyondan oluşur. Bu rivayetlerin hepsini bir arada Mümtehane suresinin 12. ayetinin tefsirinde İbn Kesir'de bulabilirsiniz. Bunlardan en belirgin olanlarını burada zikredeyim:

a) "Ben kadınlarla tokalaşmam" diyen Rasulullah su dolu bir kaba elini daldırdı, kadınlar da daldırdı.

b) Rasulullah kıyalı kapıdan ellerini uzattı biz de uzattık ve biatlaştık.

c) Ömer elini uzatarak kadınlardan Allah rasulü adına tokalaşarak biat aldı.

d) İbn Ebi Hatim'den gelen Hz. Aişe rivayetinde: Hz. Peygamber Fetih günü biat için gelen Hind'e elindeki kınayı çıkarıp gelmesini söyler. O kınayı çıkarıp geldikten sonra elini kabul eder ve biat alır (İbn kesir, IV, 354)

SÖZÜN ÖZÜ: Bu hususta azimet mümkün olduğunca sakınmaktır. Fakat muhatabın yanlış anlayacağı durumlarda, hassaten inancınızı ilzam edecek durumlarda, hele onun onurunu rencide edecek ve sizden nefret ettireceğini bildiğiniz durumlarda bu ruhsatı kullanmak azimetin ta kendisi olabilmektedir.

Vesselam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kendi hesabınızla yorum yapmak istemiyorsanız, aşağıdaki Yorumlama biçimi kısmından Adı/URL kısmını seçip buraya bir isim yazarak veya Anonim kısmını seçip 'isimsiz' olarak yorumunuzu ekleyebilirsiniz.